Skip to content
ruhsal-gelisimde-aclik-ve-ruhun-yukselisi-1

Ruhsal Gelişimde Açlık ve Ruhun Yükselişi

Ruhsal gelişimde açlık ve aç kalmanın önemi

Tüm dinlerde ve sistemlerde ruhsal gelişim için sunulan çok sayıda prensip vardır ancak bunlardan bir tanesi var ki çok az bilinir, başlangıçta zordur ancak insana ruhsal gelişimde kısa sürede büyük mesafeler aldırır. Açlık bedenin ruh üzerindeki baskısını ortadan kaldırarak ruhumuza yönelmemizi sağlar. Özellikle açlık veya az yemek yalnızlık ile birleştirildiğinde tam bir katalizör görevi görür. Açlık içten, yalnızlıksa dıştan bizi çevreleyen baskıları ortadan kaldırarak ruhsal yükselişimizde büyük mesafeler katetmemizi sağlar.

Ruhsal Gelişimde Açlık ve Az Yemek

Ruhsal kabiliyetlerimizin ortaya çıkarılmasında ve sağlıklı bir yaşam sürmede dikkatimizin metabolizmamız üzerinden ruhumuza yönelebilmesi için bedensel ihtiyaçların bir süre kısıtlanması veya en aza indirilmesi gerekir. Günlük besin ihtiyacımız kişinin metabolizmasına göre 250-500 gram civarındadır. Bu miktarın üzerinde alınan her besin metabolizmamızın fazla mesai yapmasına, fazlalıklarınsa depolanmasına neden olur.

Alınan besin miktarı ne kadar fazla olursa metabolizma o kadar yoğun çalışır. İnsanın tüm enerjisi ve yoğunluğu madde beden üzerine yoğunlaştığında ise; ruhsal dünyası ile arasına; ulaşılması zor, kalın bir duvar örülmesine neden olur.

Neden Aç Kalınmalı veya Az Yemek Gerekir

Daha önceki konularımızda ruhsal faaliyetlerimizin hormonal yapımızla doğrudan ilgili olduğuna değinmiştik (Üçüncü Göz Aktivasyonu) Dengesiz ve aşırı beslenme hormonal yapımızı bozduğunda beden ile ruh arasındaki iletişim de bozulmaya ve sağlıklı çalışmamaya başlar. Bu şekilde yapılacak tüm çalışmalar büyük sorunlara neden olabilir. Madde beden ile ruh arasındaki kopukluklar insanın tümüyle madde bedenine yönelmesine, ruhsal kabiliyetlerini kaybetmesine, kontrolsüz gelişime ve istenmeyen durumların ortaya çıkmasına neden olur. Bakınız, Ruhsal Güçler, Kaynağı ve Yaşanan Sorunlar. Uykularımızın, hislerimizin ve rüyalarımızın çocukluk yıllarımıza göre farklılaşmasının temel nedenlerinden biri de bu durumdur.

Bedenimiz bir fabrika gibi sürekli çalışmak zorunda kaldığında ruhsal ve bilinçsel tüm yoğunluk o alana kaymaya başlar. Ruh ve Beden arasındaki denge bozulur ve ruhsal ilerleme durarak gerileme başlar. Artık tüm enerjimiz sadece bedensel ihtiyaçların karşılanmasına ve metabolizmanın faaliyetlerine harcanır.

Maddesel Ağırlık Ruhsal Gelişimimizi Olumsuz Etkiler

Temel olarak insanı madde ve ruh beden olarak iki bölüme ayıracak olursak, tüm yatırımın sadece madde bedene yapılması ruhsal yönümüzü zayıflatacaktır.

Günde üç öğün canınızın çektiği herşeyi bol bol yiyorsanız, organlarınız sürekli çalışmak zorunda kalıyorsa bu karmaşada ruhunuzla irtibat kurmanız mümkün değildir. Eğer doğuştan gelen ruhsal kabiliyetleriniz varsa onları da kontrol etmekte zorlanırsınız. Bu durum dipsiz bir kuyudan güneşi görme çabasından farksızdır.

Bir an tüm organlarınızın sürekli çalışmak zorunda olmadığını düşünün. Tüm beden fırtına sonrası sessizliğine bürünmüş deniz gibi durgunlaşmaya başlar. Tüm ayrıntıları görmek için yeterli sessizlik sağlandığında denizin maviliğini, kokusunu, kıyıya vuran dalgaların ve kuşların senfonik seslerini algılamaya başlarsınız. Rüzgarsız bir günde ormanda dolaşmışsanız, ormanın içerisinde bulunan tüm canlıların seslerini duyma imkanı bulmuşsunuzdur. En küçük bir sesi algılayabilecek kadar yeterli sessizlik oluştuğunda tüm ayrıntılar ortaya çıkmaya başlar.

Tersi durumda ise denizi ve ormanı fırtınalı bir günde gözlemlediğinizi düşünebilirsiniz. Ortaya çıkan tüm ayrıntılar yok olacaktır.

Açlıkla Gelen Ruhsal Yükseliş

Belirli aralıklarla yapılan açlık veya az yemek eğer daha önce aç kalmamışsanız zor gelebilir ancak bir kez yapılmaya başlandığında açlık ve az yemek insanda bağımlılık yapan bir özelliğe sahip olur. Çünkü bilinçli yapılan açlık ve az yemek ile,

⇒ Üzerinizdeki ağır yükün kalktığını hissedersiniz

⇒ Açlığın verdiği hafiflik, ruhunuz üzerindeki baskının ortadan kalkmasını ve ruhsal enerjinin açığa çıkmasını sağlar.

⇒ Derin trans halinde Ruhsal frekansınızın herşeyle bütünleşmeye başladığını hissetmeye başlarsınız. Daha önce farkedemediğiniz tüm ayrıntıları deneyimleme imkanı bulursunuz.

⇒ Daha kolay ve hızlı bir odaklanma yaşarsınız.

⇒ Doğal Alfa – Teta deneyimleri yaşamaya başlarsınız. Kendiliğinden ortaya çıkmaya başlayan trans halleri ile farklı bir boyutta yaşıyormuş hissine kapılırsınız.

⇒ Beden sadece ihtiyacı olan gıdayı alacağı için fazla yorulmaz ve daha az uyku sizin için yeterli gelmeye başlar.

⇒ Yaşamın madde boyutundan sıyrılıp her anınızı daha aktif ve yoğun bir şekilde deneyimleme imkanı bulursunuz.

⇒ Hormonal denge sağlandığı için seratoninmelatonin ve dmt doğal olarak salgılanmaya başlar. Doğal ve dengeli bir üçüncü göz açılımı yaşarsınız.

⇒ Ruhsal algılarınızın açılması ile birlikte psikolojiniz ve hayata bakışınız olumlu yönde değişir.

Ruhsal Gelişimde Açlık Neden Gerekli?

Neden az yemeli ve belirli aralıklarla aç kalınmalı?

⇒ Derin trans çalışmalarındaki verimin artırılması için

⇒ Meditasyonun daha etkili olabilmesi için

⇒ Gerçek ve doğal Alfa – Teta deneyimi yaşayabilmek için

⇒ Ruhsal çalışmalarda yüksek konsantrasyon sağlayabilmek için

⇒ Okunan dua ve esmaların daha etkili olabilmesi için

⇒ Ruh ve Beden arasındaki irtibatın güçlendirilmesi ve gelişmesi için

Açlık ve Az Yemede Yöntem ve Uygulamalar

Genel olarak açlık ve az yeme bedensel sağlık için uygulanır. Bilinç ve niyetler tüm faaliyetleri etkilediği için ruhsal kabiliyetlerinizi geliştirme düşüncesi ile yapacağınız açlık ve az yeme çalışmaları sizi bu yönde de geliştirecektir.

Benim şu ana kadar gördüğüm en sistemli çalışma Aidin Salih’in “Gerçek Tıp” adlı kitabında anlatılmış. Çalışmaları herkes kendisine ve sağlık durumuna göre ayarlayabilir ancak anlatılanlar deneyim, araştırma ve belli bir süre yapılan çalışmaların sonucu olduğu için mümkün olduğunca uymaya çalışmakta yarar var. Kitapta anlatılan “açlık uygulamaları“nı yapmak için hazır değilseniz en azından günde sadece bir öğün yemeniz yapacağınız yalnız kalma çalışması (Ruhsal Gelişimde Yalnızlık) ile birleştirildiğinde yeterli sonuçları almanızı sağlayacaktır. Kitaptan açlıkla ilgili aldığım notlar şu şekilde,

1 Günlük 3 Günlük 10 Günlük ve 21 Günlük Açlık Çalışması

Kitapta 1 günlük açlık3 günlük açlık10 günlük açlık ve 21 günlük açlık üzerinde durulmuş. Aç kalınan süre oruç olarak adlandırılmakta.

Aç kalınan süre boyunca bedende meydana gelen değişimler şu şekilde aktarılmakta. Aşamaları takip ettiğinizde ruhsal enerjimizi kullanamayışımıza neden olan tüm toksik atıkların hangi evrelerde beden dışına atıldığı aktarılmakta.

# Aç kalınan süre içerisinde bedene besin girişi olmadığında sindirim olmayacağı için bağışıklık sistemi tüm gücünü bedende biriken toksik atıkları temizlemek için kullanır.

# Toksik temizleme sırasında çok fazla enerji harcanır ve bu enerji bedende birikmiş öncelikle glikojen ve yağ depoları yakılarak temin edilir. Sonraki aşamalarda ise bozulmaya uğramış hücreler parçalanarak bu enerji sağlanır. İlk 3-4 günde bu süreç çok yoğun işleyeceği için daha fazla kilo verilir. Sonraki günlerde kilo kaybı azalır.

3. ve 4. Günden Sonra Başlayan Doğal Temizlik

# 3-4 gün sonra kanın temizlenmesi ile damarlarda oluşan kolestrolkireç ve toksin tabakaları eritilerek bedenin dışına atılır.

# 5 ve 7. Günlerde, beden iç beslenmeye geçer. Bu süreçle açlık zorlu ve dayanılması zor bir evreye girer. Değişime uğramış, hasarlı hücreler parçalanarak besine dönüştürülürler. Bu faaliyetten dolayı deriden ve ağızdan aseton kokusu gelmeye başlar.

# 7. Günden sonra tükürük salgısı etkili bir doğal antibiyotiğe dönüşür. O kadar etkilidir ki, iltihaplı yaraları ve oluşan mantarları kurutur, virüsleri yok eder hatta bir akrebi dahi öldürebilir.

# Açlık sırasında su içilmezse daha fazla hücre parçalanarak kullanılır. Ancak su ihtiyacı hissedilirse su içilmelidir çünkü bu istek vücudun toksinleri eritmek için suya ihtiyacıolduğunun bir göstergesidir.

# Aç kalmaktan korkmamak gerekir çünkü her bir hücrenin 40 gün kendisine yetecek yedek besin deposu bulunur.

# Sağlık ve bedensel yenilenme için 10 günden fazla açlığa ihtiyaç yoktur. Açlığa dayanamayanlar sadece meyve ve sebze suyu içerek bu sürenin iki katı süre yani 3 günlük açlık için 7 gün10 günlük açlık 21 gün açlık yapabilirler. Günlük 1,5 – 2 litre meyve ve sebze suyu yeterlidir.

Açlıkta Önerilen Meyve ve Sebze Suları ile Günler

Önerilen meyve ve sebze suları, Greyfurt suyu, elma suyu, havuç + elma suyu, kırmızı pancar suyu + havuç suyu.

Gün boyu aynı meyve suyu tüketilebilir ancak farklı meyve suları kullanılacaksa,

Sabah limon, greyfurt veya portakal suyu,

Öğlen nar,

İkindide elma + havuç suyu,

Akşam havuç + kırmızı pancar suyu kullanılabilir.

Tüm Günlerde Yapılabilecek 1 Günlük Açlık Uygulaması

Süre: 36 Saat

Önerilen Günler: Pazartesi ve Perşembe

⇒ Pazar akşamı 19:00’dan itibaren hiçbir şey yenmez.

⇒ Yatmadan önce sindirim sisteminin temizlenmesi için sinameki veya magnezyum sülfat içilir.

⇒ Sahur vaktinde hiçbir şey yenilmez sadece 1 bardak su içilir.

⇒ Ne için açlık yapılacaksa bilinç oluşturmak amacıyla niyet edilir. Biz ruhsal gelişim için yapacaksa “ruhumla olan irtibatımı artırmak ve ruhsal enerjimin yükselmesi için bir günlük aç kalmaya niyet ediyorum” vb.

⇒ İftar vaktinde sadece 1 veya 3 yudum su içilir. Ancak su içme ihtiyacı varsa ihtiyaç giderilinceye kadar su içilir.  Bunun haricinde başka bir şey yenilip içilmez.

⇒ Salı sabah 7:00’de meyve suyu içilerek açlık tamamlanır. Gün boyu yalnızca meyve suyu içilerek salata yenilebilir. Akşam sadece tek çeşit hafif yemek yenilir.

Açlıkta Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

## Açlıktan sonraki günler açlıktan daha önemlidir. Aç kalınan gün kadar yenilen içilen herşeye dikkat edilir. İçilecek meyve suyu doğal meyve suyu olmalıdır. Hazır ve ağır yemekler, bedeni yoracak yağlı ve salçalı yemekler ve aç kalınan güne göre 30-60 gr’dan fazla ekmek tüketilmez.

## Ağır hastalıklar için 3 gün, 10 veya 21 gün açlık yapılabilir. 10 ve üzeri yapılacak açlıklar ve 40 yaş üzeri için doktor kontrolünde yapılması daha uygundur.

Bu tür açlıklar yapıldıktan sonraki günlerde de yemek yenildiğinde mümkünse tek çeşit hafif yemekler ve salata yenmesi, Ruhsal gelişim için belirli aralıklarla yalnız kalınarak açlık yapılması bu etkinin devamlı olmasını sağlayacaktır. Bir süre sonra az yemenin vereceği ruhsal huzura insan alışacağı için fazla yemek istemeyektir. Hatta aç kaldığı dönemdeki yaşayacağı ruhsal değişim ve derinlikleri tekrar yaşamak isteyecektir.

Ruhsal Gelişimde Açlık, Ruhsal Derinlik ve Az Yemek

Ruhsal anlamda bir derinliğe sahip olmak en azından ruhsal derinliği tatmak için yalnız kalma imkanı bulduğunuzda günde sadece bir kez tek çeşit hafif bir yemek yemekte size istediğiniz derinliği sağlayacaktır. Bir kez bu hızlı yükselişi tattığınızda tekrar etmek isteyeceğinize emin olabilirsiniz.

Konumuz doğrudan 3-10 ve 21 günlük açlıklarla ilgili olmadığı için tüm ayrıntılara değinmedim ancak yapmak isterseniz kitapta sayfa 152-160. Sayfalar arasına bakarak ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz. İleri derecede hasta olup 21 gün açlıktan sonra sağlığına kavuşanların youtube üzerinde yaptıkları paylaşımlar bulunuyor dilerseniz onlara da bakabilirsiniz.

Konu ruhsal gelişimin sadece bedenle ilgili bölümünü oluşturduğu için daha önce değindiğim ayrıntıları tekrar etmek istemiyorum. Konu ile ilgili bütünsel bir yaklaşım kazanmak için konu içerisinde linklerini paylaştığım konulara ek olarak aşağıdaki linklere bakabilirsiniz.