Kaydedilebilir Ruhsal Farkındalıklar

3 boyutlu yaşantımızı duyu organlarımızla algılayıp beynimize kaydediyoruz. Tekrar edilen her bilgi öğrenilmiş ve çok kolay tekrar edilebilir hale geliyor. Hisler, duygular ve paranormal olaylar ise ancak ruhsal boyutlarda algılanabildiği için ruhsal farkındalık olarak kaydedilebiliyor. Bilinçli veya bilinçsiz yaşadığınız farklı ruh hallerini değerlendirin. Şaşırmak ve çözmek için zaman harcamayın. Kaydedin ve geçiş kapısı olarak kullanın.

Bilinç ve Ruhsal Farkındalıklar

Paranormal çalışmaların önemli unsurlarından biri de hayatımızın hangi anında olursak olalım, bir an durup o anın, ruhsal atmosferinin farkına varmaktır. Esasen her anımızda bir bilinç vardır, herşey sürekli gözlemlenip değerlendirilir ancak bizim için önem arzetmeyecek ve hayati öneme sahip olmayacak noktalar sürekli atlanır. Yaşamın her anını hem bedensel hem de ruhsal olarak duyarız, hissediriz, görürüz ama bunların büyük kısmı dikkate alınmaz. Maddesel boyutta akıp giden zamanın içerisinde o kadar akışkan bir halde ilerleriz ki tutunmak için bilinç ortaya koyamayız. 

Yaşantımızın çok az kısmında kaydedilmiş bilinçli ruhsal farkındalık anları oluşturuyoruz. Oluşan farkındalıkların büyük kısmı bilinçli olarak yapmadığımız ani gelişen, bizi şaşırtan anlık yaşanmışlıklardır. Bu anların kaydı maddesel yaşamla ne kadar sıkı bir ilişki içerisinde olduğumuzla da ilgili. Ruhumuzdan uzak kalma süremiz arttıkça bu anlarda azalarak kaybolup gidiyor. Öyle bir an geliyor ki artık içine girdiğimiz anafordan başımızı kaldırıp bakma gereği dahi duymamaya başlıyoruz.

Ruhsal Farkındalık ve Önemi

Ruhlarımızla olan irtibatımız azaldıkça madde ile olan bağımız artar veya bunun tam tersi; Madde ile olan bağımız arttıkça ruhumuzla olan irtibatımız azalır. Duyu ötesi algıların geliştirilebilmesi için ruhsal farkındalığımızın daima canlı kalması gerekir. Bunun en canlı örneğini çocuklarda görebilirsiniz. Yaşadıkları herşeyi ruhlarıyla yaşarlar, henüz maddesel seviyeye tam olarak çıkmadıkları için de ruhsal algıları olabildiğinde açıktır. Yaşam onlar için berrak bir su gibidir. Madde – Mana aralıkları bulanık olmadığı için de ileriki yıllarda hatırlamayacakları paranormal bir yaşantı sürerler.

İnsan yaşamı iki çocukluk arasında dünyaya gelişimiz ve ölüm öncesi çocukluk arasında geçer. Bu iki evre arasındaki farkındalıklarımız da son çocukluk evresinin nasıl geçeceğini belirler. Ya tümüyle maddesel ya da tümüyle ruhsal bir yaşamla son bulur madde yaşamımız. İki evre arasındaki farkındalıkların artırılması ruhsal kapılarımızın kapanmaması ve geliştirilmesi bakımından son derece önemlidir. Çünkü bu farkındalıklar ruhumuza açılan kapılar gibidir. Bu kapılar açık kaldığı sürece bizler ruhsal boyutlarımıza açılma imkanı bulabiliriz.

Kaydedilebilir Ruhsal Farkındalıklar Oluşturmak

“Yaşadığınız anın farkına varın” benzeri sözleri mutlaka bir yerlerde duymuş veya okumuşsunuzdur. Kaydedilebilir Ruhsal Farkındalıklar oluşturmak farklı alanlar için kullanılabilir. Yaşamı daha aktif hale getirmek, bilincinizi canlı tutmak, yaşadığınız anın tadını çıkarmak, daha huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmek.. Parapsikoloji ile ilgili iseniz bu farkındalıkları ruhsal algılarınızı geliştirmek için de kullanabilirsiniz.

Ruhsal Farkındalık, yaşadığınız herhangi bir anda tüm dikkatinizi ruhunuza yöneltmektir. Yolda yürürken, çalışırken, herhangi bir işle meşgulken, uyurken, sohbet ederken… Yaşamın sizi tehlikeye atmayacak herhangi bir anında yaşamla, duyu algılarınızla olan tüm bağınızı keserek sadece ruhunuza yönelmek.

• O an gözlerinizi kapatın ve derin bir nefes alın.
• Evrenin herhangi bir yerinde yalnız olduğunuzu hayal edin,
• Bedeninizden akıp giden enerjiyi hissedin,
• Tüm kaygılardan uzaklaşın, sadece ruhunuza odaklanın.

Bu noktada önemli bir konu, eğer daha önce derin trans altında ruhsal rahatlama yaşadığınız bir an varsa o an hissettiklerinize yoğunlaşın. Şeffaf bir görüntüden ibaret olduğunuzu düşünün. Nefes aldığınızda tüm bedeninizle nefes alıp verin. Nefes aldığınızda evrenden içinize çekilen yoğun enerjiye odaklanın. (Bu sahneyi geliştirebilirsiniz)

Bu çalışmayı yapmadan önce nefes egzersizleri, meditasyon veya derin trans çalışmaları ile huzuru yakaladığınız, ruhunuzla bütünleştiğiniz anları kaydedin. Bu kaydı yapmak için, yaşadığınız anı günün herhangi bir anında tekrar yaşamak için kaydettiğinizi kendinize telkin etmeniz yeterlidir. Öğrenilmiş negatif düşünceleriniz yeterince güçlü değilse ilk uygulamada bu kaydedilmiş ruhsal anı birebir yaşamaya başlarsınız. Bu durum oto hipnoz altında kaydedilen mekanizmalarla hemen hemen aynıdır.

Kaydedilebilir Ruhsal Farkındalıklar Hangi Durumlarda Kullanılabilir?

• Mutlu ve huzurlu olduğunuz anları
• Ruhsal yönden güçlü olduğunuz anları
• Sebebi bilinmeyen enerji yükselmeleri ve coşku anları
• Manevi yoğunluğun yaşandığı anları
• Güven duygunuzun yüksek olduğu anları
• Ruhsal algılarınızın yüksek olduğu anları
• Bilinçli rüya gördüğünüz anları
• Astral çıkışa yakın olduğunuz anları ve çıkış sonrası anları
• Telepatik algılarınızın yüksek olduğu anları,

kaydetmek içinde kullanabilirsiniz. Bu anlarda gözlerinizi kapatıp “Şu an buradayım, bu anı yaşıyorum ve yaşadığımın farkındayım. Bu anımı dilediğim an tekrar yaşamak üzere kaydediyorum” demeniz yeterlidir. İlk çalışmalarınızda Oto hipnoz tetiklemeleri gibi birebir olmasa da o anı tekrar hatırlamanız sizi o anki ruhsal atmosfere tekrar yaklaştıracaktır. Hatta bazı durumlarda tetikleme o kadar hızlı olur ki yaptığınız herhangi bir paranormal çalışmayı tekniklere gereken kalmadan doğrudan uygulayabilirsiniz. (Bilinçli rüya evresine hızlı geçiş, derin trans hali gibi)

Nasıl ki her bir zihinsel görüntü ve her bir düşünce ruh katında telepatik bir bağa sahiptir, ruh dünyasında yaşanılanlarda da aynı ruhsal bağ vardır. Yapılması gereken sadece bağı aktif hale getirmektir. İmajinasyon yöntemlerini ilk aşamada pekiştirmek için kullanabilirsiniz. Öğrenilmiş ruhsal farkındalık evresinde sadece düşünmek yeterli olacaktır.

İnsan düşüncesi ve imajinatif (bilinçli hayal) yaşamı ile mıknatıs gibidir. Neyi düşünürse, zihninde neyi kurgularsa ona çekilir. Ruhsal dünyamızı her daim canlı tutmak dileği ile.

“Durup bir an baktım aleme, dokunsam uçacaktı sandım aklıma.”