Skip to content
delta-dalgalari-ozelikleri-ve-kullanim-alanlari

Delta Dalgaları, Özellikleri ve Kullanım Alanları

Delta dalgaları özellikleri nelerdir? Delta dalgaları hangi alanlarda kullanılabilir?

Delta dalgalarının yayıldığı evre rüya görmediğimiz derin uyku evresi olarak bilinir. Bu evrede madde alem ile olan algısal bağlantılarımız tümüyle ortadan kalkar. Hipnozda derin evre olarak bilinen “Somnambulistik” evresini temsil eder. Teta dalgasına yakın 4 Hz ile 0,5 Hz arası ve altı dalgalardır. Bilinçli olarak deneyimlenebildiğinde sıradışı olarak kabul edilen birçok Paranormal olayın yaşanabildiği evredir.

Doğal olarak deneyimlendiğinde uyku sırasında Alfa dalgaları ile başlayan süreç Teta dalgaları sonrası Delta ile en derin uyku noktasına ulaşır. Büyüme hormonlarının salgılandığı ve 12 ayını tamamlamamış olan bebeklerde baskın dalga boyudur. Doğal uyku sürecinde bilinç tümüyle kapalı olduğu için bu evre hatırlanmaz.

Ancak ruhsal irtibatların zirve yaşadığı evre olmasından dolayı geleceğe ve geçmişe dair görülen bazı etkileyici görüntüler gündelik yaşantımızda yaşandığında hatırlanabilir. Bu evrenin bilinçli geçilmesi prekognisyon olarak adlandırılan öngörü yeteneğine sahip insanlarda yaşanmamış olayları önceden görme olarak nitelenebilir.

Delta Dalgası ve Bilinç

Bu evre bilinçli yaşandığında ruhsal görüşler ileri seviyede değerlendirilebilir. Ancak bu noktaya bilinçli olarak ulaşabilmek daha önce gördüğümüz Beta, Alfa ve Teta evresini de bilinçli olarak geçmeyi zorunlu kılar. Bunu kısaca gözü açık uyumak veya uyku halinde uyanmak ve bilincimizle uykunun derinleşmesini izlemek olarak tanımlayabiliriz. “Astral Seyahate çıkışta uykuya dalış anı” konusunda bahsettiğimiz astral seyahate hızlı geçişte olduğu gibi, uyuyacaksınız ve uykuya geçiş anını bilinçli olarak yaşayacaksınız. Melatoninin salgılanması, bedende ısınma, yoğun titreşimler ve kopuş anını atladıktan sonra hiçbir şekilde müdahale etmeden delta evresine ulaşacaksınız.

Doğala yakın bir şekilde bilinen tüm dalga boylarını bilinçli olarak aşmak ve delta dalgası eşliğinde delta evresini yaşamak için Derin trans çalışması yapılabilir. Daha önce meditasyon ve oto hipnoz çalışmaları yapmayanlar veya ruhsal hassasiyete sahip olmayanlar için bilinçli derinleşme başlangıçta düzenli ve disiplinli bir çalışma sürecini gerekli kılabilir. Ancak ulaşılan her evrenin sonraki aşamalarda daha kolay ulaşılabilir hale geldiği de unutulmamalıdır. ( Bakınız Kaydedilebilir Ruhsal Farkındalıklar )

Delta dalgalarının ses olarak ayrımını yapabilmek için Delta Dalgasını da diğer beyin dalgalarında olduğu gibi 3 bölüme ayıralım.

Düşük Delta Dalgaları: 0.1-1 Hz
Orta Delta Dalgaları: 1-3 Hz
Yüksek Delta Dalgaları: 3-4 Hz

Delta Dalgalarının Özellikleri

Düşük delta dalgaları kulaklıkla dahi algılanması zor dalgalardır. Delta dalgası ancak orta ve yüksek hz değerlerinde algılanabilmektedir. Örnek olarak hazırladığım düşük delta dalgasını kulaklıkla dinlediğinizde bu ayrımı yapmanız mümkün olacaktır. Örnek düşük delta sesini bu ayrımı yapabilmeniz için 0.1 – 1.2 hz aralığında hazırladım. 0.1-04 aralığı duyulması güçtür. 0.3 hz’den itibaren derin transa girenler titreşimlere aşina oldukları için hissetmeye başlayacaklardır.

Delta dalgasının yüksekten düşük değerlere doğru ne kadar etkili ve diğer beyin dalgalarından ne kadar farklı olduğunu “Yüksek delta dalgasından Düşük delta dalgasına” adlı ses örneğinde inceleyebilirsiniz. Farklılıklar ses grafiklerinde de bariz şekilde ortaya çıkmaktadır.

Yapay düşük Delta dalgası,

  • düşük tansiyon nedeni ile bayılma hissi yaşandığında,
  • derin trans sırasında tüm bedende akıp giden enerji hissedildiğinde ve
  • bunu takip eden mutlak boşluk hissi

sırasında algıladığınız dalgalarla benzer dalgalardır.

Delta dalgası için, uyuşukluk, hareketsizlik, madde seviyesi ile kopukluk tanımlarını yapabiliriz. Beta dalgalarını gündüze, Alfa dalgalarını akşama, Teta dalgalarını geceye, Delta dalgalarını ise yeryüzünün bütünüyle sessizliğe gömüldüğü gece yarısına benzetebiliriz.

Madde Boyutundan Kopuş Evresi

Yaşamın kısa süreliğine askıya alındığı insanın madde seviyesinden tümüyle koptuğu evredir. Bu evrede yaşananlar bilincimize yansımadığı için rüya görülmediği düşünülür ancak bilinçli bir şekilde deneyimlendiğinde algıların maddesel değil ruhsal olduğu görülecektir.

Hatırlanan rüyaların büyük kısmı bilinçaltı ile ilgili veya teta ile alfa arasında iken görülen rüyalardır. Bu evrelerde görülen rüyalara bilinçaltımıza itilenler eşlik eder. Delta evresi madde baskısının ve bağlantılarının kalktığı bir evre olduğu için görüşler madde yönümüzden etkilenmeden meydana gelir. Bu evrede aniden uyanmamıza neden olacak olaylar yaşandığında görülenler gerçek gibi algılanır. Ölü evre tanımı sadece madde yönümüz ve algılarımızla ilgilidir ancak ruhsal yönümüz bu evrede kapalı değildir.

Aksine madde geçerliliğini yitirdiği için ruhsal faaliyetlerin en yoğun olduğu evredir. Sorun sadece bilincin tümüyle kapalı olmasıdır. Bu evre ancak diğer dalgaların da eşlik ettiği durumlarda hatırlanabilir.

  • Yattığımız yerde rahat edemememiz,
  • aniden kapının çalınması,
  • uyuduğumuz ortamın bir anda soğuması

gibi nedenlerle sürekli dalıp uyandığımız anlar bu evreye yakın evrelerdir. Dalga boylarındaki geçiş bu gibi durumlarda çok hızlı gerçekleştiği için rüya evresi ve sonrası hatırlanabilmektedir.

 Bir an kendimizi farklı yerlerde hissetmek,
 bedenimizden farklı yerde olduğumuz izlenimine kapılmak,
 hızlı geçişlerin etkisi ile kontrol sorunlarının yaşanması ve hareketsiz kalmak,
 hızla düşme hissi, tüm bedenimizi sarsan titreşimler ve
 ani uyuşma hisleri bu evreye hızla girip çıkılmasının nedenleri arasında sıralanabilir.

Delta Dalgası ve Sıradışı Algılar

  • Geleceğe dair izlediğimiz bazı filmler,
  • normal yaşamda akla gelmesi mümkün olmayan fikirler,
  • sıradışı düşünceler ve icatlar

delta dalgası ile bağlantılı evrede görülenler veya hissedilenlerle ilgilidir. Derin uyku evresinden bilinç seviyesine hızla geçebilenler gördüklerini madde seviyesine kolayca aktarabilirler.

Delta dalgasının hakim olduğu evreyi bilinçli bir şekilde yaşamak, madde formunda baskı altında kalan düşünce ve fikirlerin daha geniş bir planda ele alınmasını sağlayabilecektir. Çünkü “bilinç” diğer dalga boylarında kısmen veya tümüyle yaşantımızda edindiğimiz verilerin baskı ve etkisi altında hareket eder. Alfa ve Teta dalgası ile bu baskıdan uzaklaşırız ancak “gerçek özgürlük” maddenin algılarla birlikte ortadan kalktığı Delta evresinde mümkün olacaktır.

  • Maddesel anlamda hiçbir şeye bağlı olmadığımız hissi,
  • gerçek bütünlük,
  • varlığın anlam kazanması,
  • boşlukta kalma gibi hisler

delta dalgasının hakim olduğu evrede, alfa ve teta evresinden daha ileri boyutlarda yaşanır. Ancak bu evreye bilinçli ve doğal halde ulaşmak, devamlılık ve kontrol diğer evreler kadar kolay değildir. Koma halinde iken gezip gördüklerini anlatan insanların yaşadıklarını her istediğinizde yaşamak buna benzer.

Delta Dalgaları Hangi Durumlarda Ortaya Çıkar?

Doğal süreçte hiçbir şeyin hatırlanmadığı ağır uyku evresinde ortaya çıkan dalgalardır. Ancak madde seviyesi ile bağlantının kesildiği durumlarda delta dalgası hakim olduğu için benzer tüm evreler buna dahil edilebilir.

  • Bayılma
  • Koma hali
  • Hipnozda son evre
  • Derin trans hali
  • Yaşanan ani şoklarda bilincin kapanması

Delta dalgasının ortaya çıktığı anlar olarak gösterilebilir.

 Günlük yaşamımızda ise bir an tüm yaşamla bağımızın koptuğu anlar,
 Bulunduğumuz yerde neden bulunduğumuzu hatırlamamak,
 Beklenmedik anlarda yaşamla bağımızın kesilmesi ve donup kalma,
 Kendimizi çok rahatsız hissedeceğimiz olaylar yaşadığımızda bayılma hissi ve
 Gerçeklik seviyesinin yüksek olduğu hayallerin yaşandığı durumlara, alfa ve teta dalgaları ile birlikte delta dalgaları da ile eşlik edebilir.

Düşük, Orta ve Yüksek Delta Dalgalarının Olumlu Özellikleri

Delta dalgası büyüme hormonu ve bedenin iyileşme süreci ile ilgili olduğu için sağlıklı bir gelişim yaşamamızda oldukça önemli bir evreyi temsil eder.

  • Bir sonraki güne daha dinç bir şekilde uyanma,
  • Enerjimizi toparlama ve kendimizi yeni güne hazır hissetme

Sağlıklı bir delta evresi ile mümkün olacaktır.

Ağır uyku evresine girmeden uyandığımızda kendimizi nasıl hissettiğimizi hepimiz biliriz. Uyuruz ama bir şeyler eksiktir. Yarım kalmış veya tamamlanmamıştır. Günümüz sönük ve verimsiz geçer. Yaşantımızın bütününe baktığımızda özellikle ağır uyku evrelerinin verimli geçmesi enerji potansiyelimiz ve sağlıklı bir yaşam için oldukça önemlidir.

Düşük, Orta ve Yüksek Delta Dalgalarının Olumsuz Özellikleri

Bu evrede uzun süre kalınması yaşamla olan bağların tümüyle kopmasına, uyuşukluğa veya hareketsizliğe neden olabilir. Sürekli aktif olunması gereken işlerde çalışanların günlük yaşamda uzak durması gereken dalgalardır.

Madde boyutunda, bilince beta dalgaları eşlik eder. Zihinsel faaliyetlerin, iletişim ve sosyal aktivitelerin sağlıklı işleyişi bu birlikteliğe diğer beyin dalgalarının farklı değerlerde katılması ile mümkün olur. Delta dalgasının ortaya çıkışı madde boyutu ile tüm bağlantıların kopması anlamına gelir.

Aşırı stres, heyecan, yüksek beklentiler ve baskı ile birlikte üstesinden gelemeyeceğimizi düşündüğümüz bir sorumluluk aslında bir nevi kendimizi koruma altına aldığımız bayılma ve beraberinde delta evresi ile sonuçlanabilir. Bu duruma geçiçi olarak şartellerin indirilmesi diyebiliriz. Olumsuz olan, bu durumun her zor durumda kaldığımızda gerçekleşmeye başlamasıdır.