DMT ve Zaman Algısı Üzerindeki Etkileri
Daha önceki konularımızda DMT molekülü‘nün insanın madde ile madde ötesi algıları arasında bir nevi köprü kurduğuna değinmiştik. DMT molekülünün çok önemli bir etkisi daha var. Zamanı algılayış biçimimizi de değiştiriyor. Çok kısa bir süreyi, epifiz tarafından salgılanan DMT, bize yüzlerce yıl yaşatabilecek etkilere sahip. Zaman kavramı maddesel boyuttan çok daha farklı bir şekilde işlemeye başlıyor.
Bu etki o kadar geniş kapsamlı ki üzerinde çok sayıda teori geliştirilebilir. Doğum ve ölüm anında en yüksek seviyesine çıktığı belirtilen DMT etkisi altında yaşam, belki sadece bir andan ibaret ama biz bunu madde düzeyinde yıllarca sürecek bir zaman dilimi olarak algılıyor olabiliriz. DMT Nedir? DMT Etkisi ve Ruhsal Boyutu başlıklı konu içerisinde yer alan, gönüllü kullanıcıların da katıldığı DMT ve etkileri üzerine yapılan bir araştırmanın belgeselini izlemenizi tavsiye ederim.
O araştırmaya katılan kullanıcılardan biri durumu çok güzel bir şekilde izah ediyor “15 dakika içerisinde 1000 yıllık deneyim” (Patricio Dominguez) bin yıl yaşıyorsunuz, uyandığınızda size sadece 15 dakika sürdüğünü söylüyorlar, 15 dakikaya sığan 1000 yıl… (İlgili bölümü videoda 44.27’de bulabilirsiniz.) Bu durumun Madde ötesi algı üzerine çalışma yapmamış, en azından derin transa geçip zaman algısının değiştiğini görmemiş zihinlerin üstesinden gelebileceği bir yoğunluk olduğunu sanmıyorum.
Zamanın Değişkenliği, DMT ve Zaman Algısı Üzerindeki Etkileri
Zamanın değişkenliğini bir şekilde hepimiz deneyimlemişizdir. Sıkıldığımızda, istemediğimiz bir ortamda bulunduğumuzda ve sıkıcı bir yolculukta zaman geçmek bilmezken sevdiğimiz, hoşlandığımız, keyif aldığımız durumlarda zamanın nasıl geçtiğini bilemeyiz. Bedenimizde ve ruh dünyamızda meydana gelen tüm değişimler kimyasallar, hormonlar ve moleküllerle de ilgili ise DMT, zaman algımız üzerinde günlük yaşantımızda da etkili bir faktör olabilir. Rüya gördüğümüzde, madde alemle bağlantımızı kestiğimizde, derin trans hallerindeki salgılanan dmt oranı ile bilincimizin açık olduğu gündelik yaşamımızdaki dmt oranı farklılık gösterebilir
Dışarıdan alınan DMT’ye gerek kalmadan yapılan ruhsal çalışmalarla da DMT oranı değişebiliyor. Epifiz bezinin DMT’nin salgılanması ile ilgili bölüm olduğu dile getirilir. (Rick Strassman – Psikolog) Her ne kadar bunun bilimsel olarak ispatlanmadığı söylense de doğum ve ölüm anında kimse dışarıdan DMT almıyor veya rüya gördüğümüzde harici DMT kullanımına gereksinim duyulmuyor. DMT belli ruh hallerinin yaşanmasında etkili ise ki, belgeselde ve Ayahuasca kullananlarda benzer durumlar aktarılıyor, ruhsal deneyim yaşayanlarla dışarıdan DMT alanların yaşadıkları birbiri ile örtüşüyorsa ister epifiz bezinde ister farklı bir bölümünde, DMT’nin insan beyninde üretilebilen bir molekül olduğunu söyleyebiliriz.
Alınan gıdalara dikkat edilerek uzun süre meditasyon veya nefes egzersizleri yapanlarda, derin trans çalışmaları ve zikir çalışmaları yapanlarda da DMT etkisine benzer etkiler görülmektedir. Yapılan çalışmanın adı ne olursa olsun maddesel seviyeden ruhun derinliklerine yapılan tüm seyahatler gündelik yaşantımızda karşılaşamayacağımız olayların yaşanmasını sağlıyor. Eğer daha önce yapmış veya bundan sonra yapacaksanız ilginç bir durumla karşılaşacaksınız.
Çözülemeyen Zamansal Yoğunluk
DMT ve Zaman Algısı Üzerindeki Etkileri
Kısa bir an; madde yüzeyinden ruhsal seviyelere geçişte yaşanan ilginç bir detay vardır. Belki 1 saniye veya 3 saniyede günler hatta yıllarla ifade edilebilecek bir yoğunluk yaşarsınız. Bu yoğunluk o kadar fazladır ki sadece izleri kalır fakat tümünün çözülmesi pek mümkün değildir. Bu kısacık bir anda geçmişten izler ve tarif edemediğiniz ancak yaşandığında “daha önce yaşamıştım” diyebileceğiniz gelecekle ilgili detaylar akıp gider. Sonrasında büyük bir boşlukta huzur dolu mistik bir deneyimle başbaşa kalırsınız. Bu durum saatler süren rüyaların aslında çok kısa sürede gerçekleşiyor olmasına benzer bir durum. Aradaki fark rüyaların çözebileceğimiz aralıkta oluşuyor olmasıdır.
DMT bu gibi anlarda sadece ruhsal irtibat noktalarının açılmasında, belli beyin dalgaları ile eş zamanlı olarak devreye giriyor olabilir. Ayahuasca deneyimi gibi aşırı DMT alımları işte o kısacık zaman dilimini yani geçiş anını doğrudan yaşatıyor ve sonrasına taşıyor olabilir. Bu anı yaşamak için dışarıdan Ayahuasca ile DMT alımına gerek olmadan, yapacağınız herhangi bir transa geçiş çalışması size bu etkiyi çok daha sağlıklı bir şekilde ve doğal olarak yaşatacaktır.
Yapılan bilinçli rüya çalışmaları, astral seyahat çalışmaları bu aşamada önemli etkilere sahiptir. Ruhsal derinleşmenin arttığı çalışmaları belirli bir süre düzenli bir şekilde yapmanız yeterlidir. Buna ek olarak alacağınız gıdalara dikkat etmeniz size istediğiniz etkileri başka hiçbir şeye gerek kalmadan yaşatacaktır. Ayahuasca deneyimi ile bilinçli rüya veya derin trans evresinde yaşanan deneyimler arasında sadece kontrolsüz derinlik farkı vardır.
DMT Oranının Zaman Algısı Üzerinde Kapsamlı Etkisi
Tüm detayları birleştirecek olursak şu yargıya ulaşabiliriz. DMT oranı Ruhsal deneyimler ve zamanın algılanışı üzerinde etkilidir. DMT oranı arttıkça zamanı kavrayış biçimimiz ruhsal bir boyut kazanırken, DMT oranı azaldığında maddesel bir boyut kazanıyor. Peki DMT oranını veya Epifiz bezinin DMT salgısını etkileyen faktörler neledir?
Psikolojik etkiler dışında beslenme alışkanlıklarımız büyük bir etkiye sahip. Bu noktada bir konuya dikkatinizi çekmek isterim, hangi dine mensup olursa olsun ruhsal gelişim çalışması yapanların öncelikleri arasında alınan gıdaların kısıtlanması ve seçici davranılması yer alır. Gıda alımı azaltılır. Yapılan çalışmalar da göstermiştir ki açlığın DMT üretimi üzerinde olumlu etkileri vardır. (Rick Strassman – Psikolog) Alınan tüm gıdalar ve oranları metabolizmayı ve ruhsal iletişimi etkiler. Yani alınan her gıda birbiri ile etkileşime girerek ruhsal boyutlardaki irtibatı da etkiliyor. Madde bedeni etkileyen herşey Ruh ile olan irtibatı da düzenleyen etkilere sahip. Epifiz bezinin sağlıklı çalışmasını etkileyen gıdalar DMT miktarını veya salgılanma oranını da değiştiriyor.
DMT ve Zaman Algısı – Geçmiş, Günümüz ve Gıdalar
Zaman algısının bundan 50-100 yıl öncesine göre farklılaşması, konunun bu yönüyle de değerlendirilebilir. Bir alanda fayda sağlaması için kullanılan ürünlerin başka hangi alanlarda ne tür etkilere sahip olduğunu tam olarak bilemeyebiliriz. DMT’nin tüm bitki ve hayvanlarda olduğu, bitkilerin diğer organizmalarla bu molekül aracılığı ile iletişim kurduğu söyleniyor. (Graham Hancock – Yazar, Dennis McKenna – Psikolog) Günümüzde üretilen gıdaların önemli bir kısmında doğala özdeş, yani doğal olmayan ama doğala benzer özellikler gösteren katkılar içeriyor. Doğal olmayan ürünler, genetiği değiştirilmiş gıdalar, doğal DMT salgısı ve insan üzerinde ne tür etkilere sahip olabilir?
Bu konuda araştırma yapanların Florürün epifiz üzerindeki etkileri hakkında da bilgileri vardır. Eğer gerçekten florür epifiz bezinin çalışmasını olumsuz etkiliyorsa, DMT salgısı da bundan mutlaka etkileniyordur. DMT’nin zaman algısı üzerinde bir etkisi varsa florür kullanılmaya başlanmadan önce zamanın algılanışı ile şu anki algılanması arasında acaba ne gibi farklar oluşmuş olabilir?