Skip to content
ruhsal-gelişim

Ruhsal Gelişimde Ego Sorunları ve Nedenleri

Ego, insanın varlığı, kendi çabası ve iradesi ile madde dünyaya tutunan yanıdır. “Ben” kavramı “Ego” ile ortaya çıkar. İnsanın kendisini anlatması, varlığını madde planında pekiştirmesi, beğenilmek için çaba göstermesi egosu ile mümkün olabilir. Egonun aşırı zayıflaması madde planında çöküşe, aşırı güçlenmesi ise madde planına mahkum olmaya neden olur.

Yöntemi ne olursa olsun insanın kendisini aşmak ve ruhsal yönden gelişmek için gösterdiği çaba sonrası karşısına çıkan en büyük sorunlardan biri ego çukuruna düşmesidir. Oradan çıkıp yola devam etmekte, geri dönüp eskisi gibi olmak ta zordur.

Madde Planında Ego Sorunları

Ego, insanın kendisini madde planında temsil etmesi için gereklidir. İnsanların egoları çıkarılıp alınsa hiç kimse “ben” demeyecektir. Ancak bununla birlikte hiç kimse bir şeyler yapmak için çaba da sarfetmeyecektir. Çünkü insanın yaptıklarının büyük kısmı bilinmek, tanınmak, taktir edilip ilgi görmek istemesi ile ilgilidir.

Hiçbir sanatçı yaptığı bir sanat eserini yaptıktan sonra kimse görmeden çöpe atamaz. Yaptığının değerinin bilinmesini ve üretmeye devam edebilmek için egosunun beslenmesini ister. Verilen çaba ve emekte taktiri hak eder.

İnsanın madde planında gelişip ilerlemesi için gerekli en önemli mekanizmalarından biri “ego” sudur.

  • Güzel görünmek,
  • Daha iyiyi elde etmek
  • Herkesin beğenisini kazanmak
  • Başarılı olmak
  • Sevilip sayılmak..

ego’nun işleyişi ile ilgilidir.

Ego ve Denge Sorunu

Ego, sağlıklı bir şekilde gelişemezse negatif veya pozitif yönde sorunlar yaşanmaya başlar.

  • İnsanın doğuştan getirdiği özelliklerine ters bir şekilde alınan eğitimler,
  • Kendi gelişim alanına uygun olmayan öğretilerin benimsenmesi,
  • Sahip olduğu ateş, hava, toprak ve su unsuruna uymayan eğilimlere yönelmesi,

insanın egosu ile sorun yaşamasına neden olur. Bu sorunların büyük kısmı bilinçsiz gelişen evre ile ilgilidir. Kendi istediği dışında ailesi, çevresi veya bilinçsiz yaptığı tercihlerle ilgilidir.

Bu sorunları iki başlık altında ele alacak olursak,

  • Bilinçsiz gelişen ego sorunları
  • Bilinçli tercihler sonrası ortaya çıkan ego sorunları (Ruhsal gelişim çabası ile ilgili olan ve egoyu çukura kendi isteğimizle düşürdüğümüz durumlar.)

şeklinde sıralayabiliriz. Bizi asıl ilgilendiren konu ruhsal yönden kendimizi geliştirmek için yaptığımız tercihlerle ortaya çıkan ego sorunlarını bazı konuları dile getirdikten sonra işleyelim.

Bilinçsiz Gelişen Ego Sorunları

Sonucu bilinmeden girilen bir yoldur. Genetik faktörler, doğum öncesi ve doğum sonrası yaşanılanlar, bizim elimizde olmayan veya sonucu bilinmeyen tercihlerle ilgilidir.

Negatif Yönde Ortaya Çıkan Sorunlar

  • Ego zayıfladığı için kendisini ifade etmede sorun yaşar veya istek duymaz.
  • Sahip olma, elde etme, kendisinde olanı koruma ve gelişme çabası göstermez.
  • Madde planı ile olan bağlantıları zayıflar kendi dünyasına yönelir.
  • Ego ile birlikte beğenilme, taktir edilme ve saygı görme gibi kavramlarda zayıflar.
  • Özsaygı seviyesi düştüğü için kişilik sorunları da beraberinde gelir.
  • Kendisinde varolmayanı başkalarında gördüğü için onlar gibi olmak ister.
  • Artık en büyük hedefi özsaygısı yüksek başkaları gibi olmak olur.

Pozitif Yönde Ortaya Çıkan Sorunlar

Büyük kısmı başkalarına ait rollerin alınması ve içselleştirilmesi ile ilgilidir. (Doğuştan itibaren eğitimle egosu güçlendirilenler farklı olduğu için onları dahil etmiyorum.)

  • Egosunu güçlendirmek için olmadık yollar dener.
  • Yaşama tutunmak için bilinçli veya bilinçsiz egosunu güçlendirmeye çalışır.
  • Her yol denendiği için çoğu zaman madde bağımlılığı da bu evrede ortaya çıkabilir.
  • Başkasına ait ego kriterleri alınarak içselleştirilmeye çalışılır.
  • Aslında kendisinde varolmayan değerler, yetenekler ve becerileri içselleştirdiği rollerle birlikte kendisine maleder.
  • Kendisine ait olmayanları kendisininmiş gibi gösterme çabasına girer. Rol aldıklarına ait olan değerleri de kendisininmiş gibi göstermeye çalışır. (Sıkıntılı evreye giriş)
  • Aslında herşeyin yapay olduğunun ve kendisine ait olmadığının farkındadır ancak bunları kabullenmek istemez.
  • Ego güçlenir ve kendi varlığını serbestçe ortaya koyar. Ancak bunun yapay olduğunun farkında olduğu için huzursuzdur.
  • Her bilinçsiz genleşme, sonunda geri çekilmeyi beraberinde getirir. Kendisine ait olmayanlarla imtihanı başlar. (bakınız Ruhsal gelişimde sıkıntı)

Egonun Dengelenmesi

İnsanların ruhsal algıları bilinçli ve bilinçsiz olarak iki farklı algıya sahiptir. Her insanın ruhsal algıları sahte olanla gerçek olanı ayırt edebilecek yeteneğe sahiptir. Bu algının en saf hali çocukluk evresi ile ilgili olduğu için sadece onlar bu ego dalgalanmalarını ayırt edemezler ve ego sorunu yaşayanlar en çok onlarla mutlu olabilirler.

Yapılanlar ne kadar yanlış olursa olsun verilen hiçbir çaba karşılıksız kalmaz. Eksi ve Pozitif evre zamanla ve tecrübe ile aşılarak dengeye gelir. Bu evreyi olumlu yönde etkileyecek “bilinç” sürece ne kadar hakim olursa, süreçte olumlu yönde o kadar hızlı bir gelişim izler.

Negatif evrede kalanlar için atılabilecek en doğru adım profesyonel bir yardım alarak kendisi ile barışık yaşamaktır. En sağlıklı gelişimin zamana yayılan ve küçük adımların atıldığı gelişim olduğu unutulmamalıdır.

Pozitif evreye atlayanlar için yaşamın daha kolay olduğu düşünülmemelidir. Onlar için aşılması gereken bir de pozitif evre vardır. Dengelerin yerine oturması için gereken zamana bu evrede yaşananlar da eklenecektir.

Pozitif Evrede Yaşanabilecek En Büyük Sorun

Pozitif evre yapay bir zemin üzerinde ilerlediği için negatif evreye göre barındırdığı riskler daha yüksektir. Çünkü elde edilenlerin korunup devam ettirilebilmesi sahip olunanlara bağlıdır.

Güç ve enerji sahip olunanlara bağlanmıştır. Mevcut korunamayıp elde edilenler yok olduğunda enerji kaynağı da yok olacak ve negatif evrenin de gerisine düşülecektir. Geçmişe saplanıp kalmak melankolik ve dramatik bir evreye girilmesine neden olabilir.

Bu durumda yapılabilecek en mantıklı şey, yapılan hataların ve eksiklerin gözden geçirilerek çıkarılan derslerle birlikte beklenmeden tekrar harekete geçilmesidir.

Bilinçli Tercihler Sonrası Ortaya Çıkan Ego Sorunları

Ruhsal boyutta ilerlemek ve madde boyutunu aşmak için girilen yolda yaşanan ego sorunları, madde planında yaşanan ego sorunları ile kıyaslanamayacak boyuttadır. Bunun en büyük nedeni ise soyut bir alandasınız ve sizi anlayacak insan sayısı çok azdır.

Daha kötüsü ise yapılan bir tanım veya tarif olmadığı için tam olarak ne yaşadığınızın farkında da olamazsınız. Ego yok olur, ego ile birlikte doğal olarak siz de yok olursunuz ancak bu yok oluşun nedenleri hakkında çoğu zaman size neyi nasıl yapmanız gerektiğini söyleyenlerde bilgi sahibi değillerdir.

ruhsal gelişimde ego

Ruhsal Gelişimde Yaşanan Ego Sorununun Nedenleri

Madde boyutunda kişinin kimliği ve sahip oluşu ile ilgili olan ego, ruhsal gelişimde aşılması gereken en büyük engellerden biridir. Çünkü insanı madde planına bağlayan güçlü bir bağdır.

Bu yönüyle,

  • Neyi neden ve nasıl yapması gerektiğini bilmeyenler bu sürece girmemelidirler
  • Ruhsal gelişimle ilgili temel konular bilinmeden, gerekli bilgiler edinilmeden, ruhsal mekanizmalar tanınmadan uygulanan yöntem veya yol ne olursa olsun adım atılmamalıdır.
  • Öncelikle insanın kendisini ve kendisi ile bağlantılı yasaları tanıması gerekir. Kendi özelliklerinin farkında olmayan, sınırlarını, eksi ve artık yönlerini bilmeyenler karşılaşacakları zorlukları aşmakta güçlük çekeceklerdir.

Ego, insanı madde boyutuna bağladığı için siz ilerlemek istediğinizde ruhsal mekanizmalar bu bağları birer birer koparacaktır. Çünkü madde unsurları, ruhsal unsurların önündeki engeller olarak görülür. Siz istersiniz; istedikleriniz istemediğiniz yönde de gelişebilir.

Bu süreçte yaşanan gelişmelerin bir çoğu farkında olmadan meydana gelir ve bilinçsiz atılan adımlar sonrası bir süre sonra ait olmama, sahip olmama, benliğin zayıflaması olarak ortaya çıkar. Bu süreç ne kadar hızlı yaşanırsa tanımlayamama, anlayıp kavrayamama süreci de o kadar hızlı ortaya çıkar.

Yol ve Yöntemlerin Adları Süreci Etkilemez

Ego ile ilgili sorunların yaşanmasında girdiğiniz yol veya uyguladığınız tekniklerin ne olduğunun önemi yoktur. Dini yöntemler, meditasyon, bitkisel yöntemler ve adı ne olursa olsun ruhsal seviyeye çıkmak istiyorsanız karşılaşacağınız sorunlar farklı adlarla hep aynıdır.

Sonunda istediğinizi elde edersiniz ancak geri döndüğünüzde hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını görürsünüz. Bu noktada bakış açısı çok önemlidir. Algılarınız sonraki aşamaları büyük oranda belirleyecektir. Gördüğünüzü eski “ben” inizle değerlendirdiğinizde egonuz yok olmuştur.

  • Madde planına tutunmakta zorluk yaşarsınız.
  • Sahip olma, kendinize ait olanları koruma ve genişletmede isteksizlik duyarsınız.
  • Ruhsal bakış açınız genişlediği için madde seviyesi sizi asla tatmin etmez.
  • Elde etmeyi düşündükleriniz size çok değersiz ve gereksiz gelmeye başlar.
  • Deneyimlediğiniz ruhsal lezzetleri madde seviyesinde aramaya başlarsınız ama bulamazsınız.
  • Mevcut ruhsal ve zihinsel konumunuzla, yaşadıklarınız ve yaşamanız gerekenler birbiri ile uyuşmadığı için uyumsuzluk yaşarsınız.
  • Gözleriniz uzaklarda, ruhunuz ulaştığınız seviyelerde takılı kalır.

Bu evrede ilk bölümde yazdığım negatif ve pozitif ego evrelerini yaşamak, tümüyle bu deneyimleri yaşanan insanın birikimleri, bakış açıları, bu evrelere ne kadar hazır olduğu ve bilincini nasıl kullandığı ile ilgilidir.

Ego Çukurundan Çıkmak Neden Zordur?

ruhsal yükselişte ego sorunu

Çıkılan ruhsal seviyeleri devam ettirmek güçtür. Bunun için maddesel yaşamın bağlarından kurtulmak veya uyum sağlamak sanıldığı kadar kolay değildir.

Ruhsal gelişim ve üst evrelere geçmek için herkes kendisine göre sıkıntılar yaşar. Yaşanılanlar sonraki aşamalar için insanın ihtiyaç duyacağı tecrübeleri barındırır ve bu tecrübeler sınırları zorlanmadan elde edilemez.

Çıkılıp geri dönülen veya tırmanılması gereken evreler normal seviyeden daha yüksektir. Aşmak zaman ve sabır gerektirir. Her hızlı yükselişin inişi de hızlı olur ve seviyeler arasında uyumsuzluk uzun süre giderilemez.

Ego çukuruna saplanıp kalınmasının nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz,

  • Farklı seviyeler deneyimlendiği için ihtiyaçlar değişeme uğrar. Artık aranılan ve ihtiyaç duyulan maddesel değil ruhsaldır.
  • Seviyeye göre iç mekanizmalar geliştirilemediğinde karmaşa yaşanır.
  • Daha önce yaşanmamış deneyimler tanımlanamaz. Yaşanılanları anlamlı hale getirmek için bunlara karşılıkta bulunamaz. Tanımı olmayan bir süreç yaşanır.
  • Algılar yeni duruma uyum sağlamakta zorlanır ruhsal seviye madde seviyesine, madde seviyesi de ruhsal seviyelere adapte olamaz.

Sorun mu Fırsat mı?

Egonun devre dışı kalması bilinçli yaşandığında ilerleme için büyük bir fırsattır ancak mevcut yaşamda bu durumun bir karşılığı bulunmadığı için fırsat büyük bir kaosa dönüşür.

  • Pişmanlıklar
  • Kestirme yollar tercih edilerek maddeye yönelme
  • Eski yaşama geri dönüş arzusu
  • Egonun tekrar eski seviyesine gelebilmesi için madde seviyesinden daha fazlasını isteme ve tatminsizlik

Yaşanan içsel karmaşa ve kaos, atılan adımlarla içinden çıkılmaz bir hale gelir. Bu durumda yapılması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz.

  • Değerlendirmek için kendimize zaman tanımak.
  • Atılan her adımı bilinçli atmak ve hiçbir gelişmeyi kendi haline bırakmamak.
  • Anlamaya, kavramaya ve öğrenmeye çalışmak.
  • Hiçbir şeyin sebepsiz olmadığını bilmek.
  • Yaşanılanların bir üst evre için hazırlık olduğunu bilmek.

Herkes İçin Uygun Değildir

Bu zor evre çoğu zaman süslü tepsiler içerisinde sunulur. Ancak bilinmesi gereken en önemli nokta bu evre herkese uygun değildir. Ego’nun aşılması ruhsal gelişimde bir süreçtir ve atılan her adımla birlikte siz eski siz olmaktan uzaklaşmaya başlarsınız. Tekrar geri dönmek istediğinizde katettiğiniz yol kadar geri gitmeniz gerekir.

Ateş elementi ve Hava elementi bu sürece uygun değildir. Çünkü onlar barışık oldukları egoları ile hareket ederler. İçsel dinamikleri büyük oranda egoya bağlıdır. Egodan kopmaları yaşamdan kopmalarına neden olabilir. Toprak elementi kısmen, Su elementi ise büyük oranda bu gelişime daha uygundurlar. (Doğum haritasındaki ağırlıklı konumlar, iletişim, kişisel ve sosyal noktalar dikkate alınmalıdır)